İÇEDÖNÜK ÇOCUKLAR – MARTI OLSEN LANEY / KİTAP TANITIMI VE SINIF İÇİ İLETİŞİME KATKILARI

Marti Olsen Laney’in 2005 yılında yazdığı orijinal adıyla “The Hidden Gifts of the Introverted Child” adlı psikoloji kitabı, yazar tarafından dünyanın her yerindeki içedönük tüm çocuklara ve durup onları dinleyen tüm yetişkinlere ithaf edilmiştir. Bu cümleyi de kitabının başına eklemiştir.

Laney kitapta, çocuğunuzun içedönük olduğunu nasıl anlarsınız? Ona okul hayatında nasıl yardımcı olursunuz? Ev ortamı içedönük çocuk için neden çok önemlidir? İçedönük bir çocuğun beslenmesi nasıl olmalıdır? Her çocuk birtakım kişilik özellikleriyle dünyaya gelir. İçedönüklük, çocuğun genetik yapısına bağlı olarak doğuştan gelen bir özelliktir. Günümüzün telaşlı dünyasında içedönük çocuklar zaman zaman kendilerini yalnız ve mutsuz hissederler. Anne babalar ise çocuklarının içine kapanık olduğunu düşünerek endişelenir ve onları sosyal olmaya zorlarlar. Marti Olsen Laney, bu kitapta tüm anne babaları içedönük çocuğunu değiştirmeye ya da onun farklılıklarını gizlemeye çalışmak yerine bu özellikleri onaylamaya davet ediyor. Anaokulundan üniversiteye tüm eğitim hayatı boyunca içedönük çocuğa nasıl destek olunması gerektiğini açıklıyor. İçedönüklüğün doğasına ilişkin kapsamlı araştırmalara da yer veren Laney “İçedönük çocuklar eşsizdir. Çocuğunuzun eşsiz özelliklerini keşfedin” diyor.

Kitapta içe dönük çocuklar ile ilgili ezberleri bozan bir bölüm var ve yazar bu içedönük çocuklar ile ilgili çok bilinen bir yanlışlığa değiniyor; “İçedönük çocuklar utangaçtır” ve ardından içedönüklüğün utangaçlıkla sık sık karıştırıldığını şöyle söylüyor;

“İçedönüklük sık sık utangaçlıkla karıştırılır buradaki yanlış anlama içe dönüklüğün sadece sosyalleşme yönünü bakmaktır içe dönük olmak çocuğun tüm mizacını dolayısıyla hayatının tüm alanını etkiler bu özellikler içedönük birinin nasıl sosyalleşmeyi tercih ettiğini belirler. İçedönük birinin sosyal davranışları utangaçlık gibi görünse de aynı değildir. İçedönüklerin aksine utangaçlık enerji ihtiyaçlarıyla ya da farklı bir sosyalleşme biçimlerinden hoşlanmakla ilgili değildir. Utangaç biri geniş bir grupta olduğu kadar tek bir kişinin yanında kendini rahatsız hissedebilir utangaçlık ile içedönüklük arasındaki temel fark bilginin sosyal durumlarda nasıl işlendiğidir utangaç çocuklar ileriye yönelik olarak endişe duyarlar. Diğer çocukları inceler ve onlardan olumsuz tepkiler almayı beklerler. Utangaçlar daha sosyal olmayı isterler ama sosyal durumlarda kendilerini rahatsız hissederler ve başkalarının onlardan hoşlanmadığını düşünürler.

İçedönükler de dışa dönüklerde utangaç olabilirler. Utangaçlık evrensel bir tecrübedir. Neredeyse hepimiz zaman zaman kendimizi utangaç hissederiz ve bazılarımız diğerlerinden daha utangaçtır. Bunun arkasında genetik öğeler olabilir ama genellikle çevreye ve tecrübeye bağlıdır.”

Her çocuk birtakım kişilik özellikleriyle dünyaya gelir. İçedönük olan çocuklara karşı yaklaşımlarımızı bu düşünceye bağlı kalarak gerçekleştirmemiz gerekir. Bu çocuklara ilk yaklaşımı gerçekleştirecek olan aileler ve evlerinden daha çok zaman geçirdikleri okullardaki öğretmenler olacaktır. Öğretmenlerin görevi onları sosyal olmaya zorlamamaktır diyebiliriz.

Bu kitaptan hareketle içedönük çocukların olduğu sınıflarda­, öğrenciler arasında kurulan iletişime dikkat edilmeli ve onları zorlamadan iletişime dahil etmeye çalışmalıyız. Dışadönük ve içedönük öğrencilerin kişilik eğilimleri, öğrenenler için farklı sınıf/öğrenme ortamlarının organizasyonunu gerektirmektedir İçedönük öğrenciler genelde sınıf önünde konuşma riskini göze almadan önce, her şeyi enine boyuna tartmaya, düşünmeye ve kafalarındaki içsel süzgeçten geçirmeye ihtiyaç duyarlar. Genellikle sınıfın en sessiz ve düşünceli üyeleridirler; kendilerine doğrudan soru sorulmasından ziyade sorulara gönüllü olarak cevap vermeyi yeğlerler. Kendilerine herhangi bir müdahalede bulunulmadan enerjilerini uzun süre yoğunlaştırabilecekleri sessiz bir çalışma ortamına ihtiyaç duyarlar. Öğretmenler dışadönük öğrencilerin konuşmaya, hareket etmeye, tartışmaya ve fikirlerini paylaşmaya fırsat bulacakları bir sınıf/öğrenme ortamı oluşturmalıdırlar. Dışadönük öğrencilerini sık sık grup çalışmalarına yönlendirmeli ve onlara sınıfta fikirlerini özgürce beyan etmeleri için fırsat tanımalıdırlar. Diğer taraftan, içedönük öğrencilerin genellikle bireysel çalışmalarda daha başarılı oldukları, grup çalışmalarında ise kendilerine en çok güvendikleri sınıf arkadaşlarıyla birlikte olmayı tercih ettikleri asla unutulmamalıdır. Ayrıca, eğer sınıftaki içedönük bir öğrenciye bir soru yöneltilirse, ona cevabı düşünmesi ve kafasında formüle etmesi için yeterince zaman tanınması gerekir. 

İçedönük çocukların kendilerini daha rahat ifade etmeleri için yapılan desteklerde aileler tarafsızlıklarını koruyamayabilirler. Bu nedenle dışarıdan bir destek almaya ihtiyaç duyulabilir ve bu destek öğrenciyi aileden sonra en iyi tanıyan öğretmenlerden gelir. Öğretmenler bu öğrencilerle ilgilenirken onların ruh iklimine göre hareket etmeli ve öğrencilere yol göstermelidir. Sınıf içinde kurulan iletişim ikliminde içedönük öğrencilerin etiketlenmeden rahatça fikirlerini ifade edecekleri bir ortam hazırlanmalıdır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mor ve Ötesi - "Nakba" nın Hikayesi Nedir ?

Nazım Hikmet – Fevkalade Memnunum Dünyaya Geldiğime